27 Mayıs 2009 Çarşamba

Fetih Konseri

Fatih Belediyesi, İstanbul`un fethinin 556. yıldönümü dolayısıyla konser düzenliyor.

Fatih Belediyesi, İstanbul`un fethinin 556. yıldönümünde dünyaca tanınan piyanist `Tuluyhan Uğurlu ile Mehter Takımı Konseri` düzenliyor.

Klasik müziği birleştirerek düzenleyeceği konserle kutluyor. Fatih Belediyesi, İstanbul`un Fethinin 556. yıldönümünde, bütün dünya tarafından tanınan piyanist `Tuluyhan Uğurlu ile Mehter Takımı Konseri` yapıyor.

Fatih Belediyesi, İstanbul`un Fethinin 556. yıldönümünü nedeniyle Sultanahmet`teki amfi tiyatroda yapacağı konser anında fetih sırasında yaşananlar da dramatize edilecek. Müzikte eski ve yeni, evrensel ve millinin uyumunu ortaya koyacak konser sırasında havai fişek ve lazer â€` projektörlü ışık gösterisi gerçekleştirilecek.

Tuluyhan Uğurlu`nun piyanosuyla, Fatih Belediyesi Mehter Takımı`nın geleneksel enstrümanlarıyla da gerçekleştireceği konser, halka açık olacak ve ücretsiz verilecek.

556. Fetih Kutlamaları kapsamında organize edilen `Tuluyhan Uğurlu ile Mehter Takımı Konseri` 28 Mayıs 2009 Perşembe günü Sultanahmet Parkı Amfi Tiyatro`da saat 21.00`de yapılacak.

Fatih Üniversitesi ögrencileri imtihan stresini festivalle atıyor

Fatih Üniversitesi`nin her yıl geleneksel olarak düzenlediği ve bu yıl 12.si yapılan Kültür-Sanat Festivali çeşitli etkinliklerle başladı. Vize ve final imtihanlarının ardından stres ve yoğunluktan kurtulma çabasındaki öğrenciler, üniversitenin organize ettiği geniş kapsamlı festivalle rahat bir nefes aldı. Festivalde konserlerin yanı sıra, animasyonlar, tiyatro gösterileri, sıra geceleri, çeşitli yarışmalar yapıldı. Üç gün boyunca devam edecek olan festivalde, mini futbol turnuvası düzenlenecek, organizasyon 28 Mayıs Perşembe günü Serdar Ortaç konseri ile sona erecek. Fatih Üniversitesi`nin psikoloji danışmanı Fatma Yaşar Ekici, öğrenciler için belli aralıklarla düzenlenen organizasyonların onları imtihan stresinden ve baskısından uzak tuttuğunu belirterek, “Bu tür faaliyetler, içe dönük öğrencileri de topluma kazandırıyor. Onların çevresinden pozitif etkilenmesini sağlıyor diye konuştu.

Trabzon`a, Kolbastı`ya ve `Kitaplı Hayaller Vâdisi`ne dair (1)

Trabzon da öyledir. 1998`de çok sevgili kardeşim şair Kenan Sarıalioğlu`nun davetiyle ilk defa Trabzon`a gidişimden sonra, nedense hep, Trabzon`a gitme, gidebilme hayalleri kurmuşumdur. Trabzon, gri ve yeşil bir şehirdir. Bence bordo-mavi`den çok, gri-yeşil daha çok yakışır Trabzon`a. İnsanının sıcaklığını ise yağmuru da, rüzgârı da soğutamaz...

Bu defa da, (kimbilir kaçıncı defa?) Trabzon`a, Trabzon Valisi, değerli kardeşim Nuri Okutan`ın öncülüğünde düzenlenen `Trabzon 1. Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Kültür Sanat Şenliği`ne `Onur Konuğu` olarak katıldım.

Bilenler bilir: Trabzon`un Osmanlı`dan kalma tarihî köprülerinden biri olan Zağanos Paşa köprüsünün çevresi, yıllardır bakımsızdı ve özensiz bir yapılaşmayla tarihî dokusu örselenmiş durumdaydı. O bölge şimdi bir büyük meydana dönüştürülmüş; sanat etkinliklerinin yapılmasını mümkün kılan bir donanımla hizmete açılmış.

Kültür ve Sanat Şenliği de bu meydanda gerçekleştiriliyor. İlk gün (cumartesi) güneşle başlayan şenlikte, kısa bir süre sonra yağmura tutulduk. Ama yağmurdan önce, Trabzon folklorunun halkoyunları oynandı;-elbette, Kolbastı da! Trabzonlu bazı entelektüel dostlarım, Kolbastı`yı, deyiş yerindeyse, bir ölçüde `lumpen` bulduklarını söylüyorlar; Kolbastı`nın gerçek anlamda Trabzon folklorunu temsil etmediğini öne sürüyorlar. Ben halkbilimci değilim. Mesela, horonla karşılaştırıldığında ritimlerinde bir düzensizlik, bir başıboşluk ya da keyfîlik sözkonusu olsa da, Kolbastının bu yaşı epey geçkin Hilmi Yavuz`u bile coşturduğunu inkâr edemem.

Zağanos Paşa Vâdisi`nin adı, bu şenlik bağlamında `Kitaplı Hayaller Vâdisi` olmuş. Vali Nuri Okutan, Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, ben ve Prof. Dr. Nazan Bekiroğlu birer konuşma yaptık. Nazan Hoca`nın Trabzon`un `hayaller vâdisi`nde yaptığı konuşma, gerçekten büyüleyici idi. Tarih, Doğa ve çevreyle Trabzon`un ruhu vardı o konuşmada. Ben de, konuşmamda Trabzonlu şiirseverlerden söz ettim. Şimdi hepsi, Allah`ın Cennetinin sonsuz kitaplığında şiir kitaplarıyla haşır neşir olan Dr. Gündoğdu Sanımer`den, Aslan Pulathaneli`den, İlhan Demiraslan`dan, Nabi Üçüncüoğlu`ndan söz ettim;- ileriki yıllarda şayet emekli olursam, Trabzon`a yerleşmek istediğimden de!

`Kitaplı Hayaller Vâdisi`ndeki şenlik, özellikle ilköğretim ve lise çağındaki öğrencilerde kitap okuma alışkanlığının sağlanmasına yönelik. Bu konuda Vali Nuri Okutan`ın (-ki ben, ona, soyadıyla müsemm` diyorum) çabalarını, önce Siirt, daha sonra da Sakarya valiliği sırasında gerçekleştirdiği olağanüstü sonuçlardan biliyorum;- bu çabalarından dolayı Vehbi Koç Vakfı`nın Büyük Ödülü`nü aldığını da...

Cumartesi öğleden sonra, Nazan Bekiroğlu ve öğrencileri ile Café Paris`te uzun uzun söyleştik. Nazan Hoca`nın edebiyat konularındaki duyarlığına ve `nüfuz-u nazar` sahibi oluşuna bu defa yakından tanık oldum.

Gecede Trabzon Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Türk Sanat Müziği Topluluğu`nun Trabzon Devlet Tiyatrosu salonunda verdiği konseri izledim. Önce, bunun, taşralı bir amatör topluluğun konseri olacağını düşünmüştüm;-yanılmışım. Bu işlerden bir nebze anlarım;-fevkalade profesyonel ve başarılı bir konserdi...

`Kitaplı Hayaller Vâdisi` notlarıma gelecek hafta da devam edeceğim...

Sinemanın yeni okulu

Deniz Türkali, temmuz başında İstanbul Küçükçekmece`de, Atıf Yılmaz`ın adını taşıyan bir sinema stüdyosu açılacağını müjdeledi

Selvi Boylum Al Yazmalım, Adı Vasfiye, Ah Belinda gibi Türk sinema tarihine geçmiş, kült filmlere imza atan Atıf Yılmaz`ın adını taşıyan sinema stüdyosu temmuz başında faaliyete geçecek.

Atıf Yılmaz, 24 mayıs pazar günü Mersin Belediyesi ile Mersin Forum Alışveriş ve Yaşam Merkezi`nin işbirliğiyle düzenlenen bir etkinlikle, doğduğu kent Mersin`de anıldı.

Bu sebeple Mersin`de bulunan Atıf Yılmaz`ın eşi, tiyatro oyuncusu Deniz Türkali ile konu hakkında görüşme fırsatı bulduk. Deniz Türkali sohbetimiz sırasında, İstanbul Küçükçekmece`de Atıf Yılmaz Sinema Stüdyosu adlı bir okul açılacağının da müjdesini verdi.

5 Mayıs 2006`da kaybettiğimiz Mersinli sanatçı Atıf Yılmaz özellikle kadının toplumdaki yeri ve kimliğine dair sorgulamalar içeren filmleriyle tanınıyor.

119 filme imza atan, 51`inin senaryosunu yazan, 27`sinin ise yapımcılığını üstlenen Atıf Yılmaz`ı anma etkinlikleri hakkında şunları söylüyor Deniz Türkali:

`Atıf Yılmaz`ı anma etkinlikleri ilk kez geçen yıl Forum Mersin ve Belediye tarafından düzenlendi. O zaman Atıf Yılmaz filmleri gösterildi. Müjde Ar, Alin Taşçıyan ve Aytaç Arman konuşmacı olduğu bir panel düzenlendi.`

Bu yıl da Atıf Yılmaz Sineması`nda Kadın başlıklı bir panel izleme şansı buldu Mersinli sinemaseverler. Panelin konuşmacıları ise Deniz Türkali, Prof. Dr. Hacer Ansal ve Burçak Evren idi.

Lale Mansur da panele katılacakmış ancak İstanbul`da önemli bir işi çıktığı için bu seyahati ertelemek zorunda kalmış. Aynı günün akşamı Cahit Berkay, Atıf Yılmaz filmlerinin müziklerinden oluşan bir konser verdi.

Bu sene etkinlik kapsamında bir de fotoğraf sergisi açıldı ve bu sergi hafta boyunca ziyarete açık olacak. Deniz Türkali, 43 fotoğraftan oluşan Kamera Arkasındaki Usta/Film Setlerinden Atıf Yılmaz Fotoğrafları adlı sergiyi gazeteci Celal Başlangıç`ın önerisiyle organize ettiklerini söylüyor.

Atıf Yılmaz, kadınlar üzerine film yapmasının nedenini Deniz Türkali ve onun feminist arkadaşlarının varlığıyla açıklarmış. Buna katıldığını söyleyen Türkali sözlerine şöyle devam ediyor:

`Hacer Ansal, Yılmaz`ın çok yakın arkadaşıydı. Yılmaz hep iki feministin arasında kaldı. Bu yüzden hem kadınların yaşadığı sorunlara, hem de feministlerin arasındaki tartışmalara yakından şahit oldu. Yılmaz`ı kaybettiğimizde 79 yaşındaydı ve o zaman bile bence Türk sinemasının en genç yönetmeniydi. Çünkü o, yeni ve farklı olan herşeye çok açıktı. Bu özelliği alışılmış kalıpların dışına çıkan kadınların yaşadıklarına ve iç dünyalarına da merak duymasına neden oldu. Onun kadınların ön planda olduğu filmler çekmesinin nedenlerinden biri de bence bu.`

Deniz Türkali şu anda İstanbul Küçükçekmece`de açılacak olan Atıf Yılmaz Stüdyosu`yla ilgilendiğini söylüyor. Stüdyo`nun İstanbul 2010 ve Küçükçekmece Belediyesi`nin katkılarıyla hazırlandığını belirten sanatçı, burada hem kısa ve uzun metrajlı filmler yapılacağını hem de yetenekli gençlere sinema eğitimi verileceğini söylüyor.

`Öğrenciler hemen pratik çalışmalara başlayacaklar ve mezun olunca da sinema sektörüne girecekler`

diyen Türkali, Atıf Yılmaz Stüdyosu`nda yönetmenlik, senaristlik, oyunculuk ve yapım bölümlerinin olacağını da sözlerine ekliyor.

Atıf Yılmaz Stüdyosu temmuzun başında açılacak ve bu ay içinde yetenek sınavının tarihleri duyurulacak.

Yetenek sınavının ardından stüdyoya 20 öğrenci alınacak.

26 Mayıs 2009 Salı

Saadet evlenme kredisi istedi

Saadet Partisi (SP) Bursa Teşkilatı tarafından evlenemeyen gençlerin sorunlarına dikkat çekmek için hazırlanan `Bir damadın isyanı ve trajedisi` konulu tiyatro gösterisi beğeni topladı. Gösteri ile evlenmek isteyen gençlere faizsiz evlenme destek kredisi verilmesi istendi.

Saadet Partisi(SP) Bursa Teşkilatı tarafından evlenemeyen gençlerin sorunlarına dikkat çekmek için hazırlanan `Bir damadın isyanı ve trajedisi` konulu tiyatro gösterisi beğeni topladı. Gösteri ile evlenmek isteyen gençlere faizsiz evlenme destek kredisi verilmesi istendi.

Merinos Kültür Merkezi Evlendirme Dairesi önünde düzenlenen gösteride, Garip Mutluoğlu isimli 40 yaşındaki bir kişi, nikah dairesine yanında gelin olmadan geliyor. Yakınlarının `gelin nerede` diye sorması üzerine, `Ne gelini kardeşim. Eskiden euro, dolar, altın takıyorlardı. Şimdi borç senetleri takıyorlar. Birde haciz koyuyorlar. Gelini yedieminlikte rehin alıyorlar. 40 yaşıma geldim daha dikili ağacım yok. Annem usandı çamaşırlarımı yıkamaktan, ütümü yapmaktan. Babam torun diye tutturuyor. Başbakanıma sesleniyorum. Üç tane çocuk istiyorsun 5`de yaparız. Bir evlenebilsek. Evlenmek isteyenlere kredi istiyoruz. Utanıyorum. Ben Garip Mutluoğlu, mutlu olamıyorum` diye konuşuyor.

Gösterinin sonunda hüngür hüngür ağlayan Garip Mutluoğlu`nu kayınçosu teselli ediyor.

SP Bursa İl Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Bülent Topaç, gençlerin ekonomik sıkıntılar nedeniyle evlenemediğini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın evlilik müessesesini çok önemsediğini hatırlatan Topaç, evlilik yaşının ekonomik nedenlerden dolayı 36`ya çıktığına dikkat çekti.

Başbakan Erdoğan`ı, toplumda oluşan ahlaki çöküntüye karşı önlem almaya ve evliliği yeniden canlandırmaya davet ettiklerini dile getiren Topaç, `Evlenmek isteyen gençlere behemehal faizsiz evlenme destek kredisi verilmelidir. Böylece hem evlenmeyen gençlerin yuva kurmaları sağlanıp toplumsal bozulmanın önüne geçilmiş, hem de ekonomik durgunluğun aşılmasına önemli bir katkı sağlanmış olur. Sosyal devletin görevi de bu olmalıdır.` şeklinde konuştu.

Zirve100 Toplist